5 Mart 2013 Salı

mavi göl'e dönelim

o herkesin kendini içinde hissettiği hiçlik diyarı var ya
oraya tatile gitmek ve aklıma esene kadar da dönmemek istiyorum
o dingin gölün kenarında hafifçe savrulan yosun misali fark edilmeden usul usul yatmak istiyorum
rüzgarlarla yarışan atlara binmişçesine bu hayatla yarışmak değil,
bir kaplumbağa kadar acelesiz ve telaşsız olmak istiyorum
düşüncelerim sular kadar berrak, kafam da bir o kadar rahat olmalı ki aldığım nefesin farkına varayım
arada bir duruyorum derin bir iç çekiyorum ve yaşadığımı anca o zaman anlıyorum
nasıl robotlaştırmışlarsa bizi
kim yazdırdı adımızı bilmiyorum bu maratona isteğimiz olmadan?
sürüye uymuş, bir yol tutturmuş gidiyoruz başımız önümüzde.
solunda yerde açmış olan minnacık çiçeği fark etmiş miydin mesela sen?
ve sonra fark ediyoruz ki aslında hepimiz yolun sonundaki o uçuruma gelmişiz
ağzımızda da hep aynı satırlar,
daha çok erken.. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder